Hikâyenin kahramanı Dan, küçük yaşlardan itibaren spora karşı ilgiyle büyümüştür. Bu ilgisi, içinde bulanan bir dizi yeteneğinde açığa çıkmasına olanak tanımıştır. Jimnastik alanında, başarılı bir grafik çizen karakter, bu spor dalını hayatının en önemli bölümüne getirmiştir. Adeta yaşantısını jimnastik üzerine tesis etmiştir. Olimpiyatlarda madalya kazanarak, hayatı boyunca sürdürdüğü tutkusunu herkese kanıtlamaya karar verecektir. Dingin Savaşçı – Peaceful Warrior Başarılı bir jimnastikçinin, artık kendisini kanıtlamasının gerektiğini düşünmesi sonrasında yaşanılanları aktaracaktır. Olimpiyat seçmelerine on ay kalmıştır ki Dan beklenmedik bir motor kazasına maruz kalacaktır. Karakterin, kaza sonucunda bacağı tamamen parçalanmıştır. Hayata dair bütün umudunu yitiren Dan, Sokrates isimli bir karakterin hayatına dahil olmasıyla, eski konsantrasyonunu sağlamaya çalışacaktır.

Frankie Dunn, geçmişte dövüş ringlerinin altını üstüne getirmiştir. Şimdilerde bir spor salonunda, ringlere yeni çıkacak kişileri yetiştirmektedir. Kendisinin öğrencilerine, öğrettiği ilk felsefe, hayatın içinde olmasıyla dikkat çekmektedir. Her ne koşulda olursa olsunlar, kendilerini korumalarını tembihleyecektir. Uzun yıllar bu bakış açısı sayesinde başarılı olmuştur. Milyonluk Bebek – Million Dollar Baby Frankie isimli bir adamın, geçmişinden sıyrılmasını ele alacaktır. Karakter, kızıyla arasındaki bağları koparma noktasına getirmiştir. Hayatındaki tek arkadaşı Scrap isimli kendi gibi eski bir boksördür. Zamanının büyük bir bölümünde, spor salonunda öğrencileriyle geçiren Frankie, Magge Fitzgerald’ın da onlar arasına dahil olmak istemesiyle şaşkınlık yaşayacaktır. İlk kez bir öğrencisiyle arasında yakın çekim hissedecek ve geçmişini unutmaya çalışacaktır.

Hikayemizde Fomula1’in en ünlü ailelerinden birisinin, yaşamları konu edilmektedir. Williams ailesinin, nasıl yarış imparatorluğu kurabildikleri ele alınacaktır. Aile, yaşadıkları bir trajediden sonra son derece üzgün zamanlar geçirecekler. Sir Frank Williams, hayatına sadece bir saplantıyla başlamıştır. Son 40 senede 9 şampiyonayı kazanan dünyanın en donanımlı Formula 1 takımlarından birisinin kuruculuğunu yapmıştır. Williams Williams ailesinin, sıradan hayatlarından Formula 1’in zirvesine yerleşme öykülerini aktaracaktır. Takvimler 1986 yılını gösterdiğinde, Willams’ın takımı zirvedeki koltuğunda bulunmaktadır. Fakat kendisi beklenmedik bir trafik kazasına kurban gidecektir. Frank, son anlarında dahi tıpkı Formula 1’deki takımına dayattığı direktifler gibi mücadele etmeye çalışmıştır. Hayatının en büyük tutkusuna nasıl veda ettiği işlenecektir.

Hikayemiz tamamen boks teması üzerinde ilerlemektedir. Hayatlarının her aşamasında, çeşitli zorluklarda mücadelelere çıkan sporcular, hiçbiri fark etmeden vücutlarına hasar almaktadırlar. Bazı durumlarda ufak yaralarla kurtulurlarken, kimi zamansa geri dönüşü zor olacak hasarlara direnmektedirler. Boksörlerin kaderleri, diğer insanlara oranla daha hızlı değişebilmektedir. Fakat hiçbir şey spor tutkularını sonlandırmamaktadır. The Challenger Genç bir boksörün, hayatını düzene sokabilmesi adına, kazanmasının gerekli olduğu mücadele serüvenlerini konu edinecektir. Üstelik, hasar almadan kurtulabilmesinin olanağı yoktur. Çünkü karşısında mücadele edecek rakip sporcular da en az kendisi kadar acımasız ve güçlüdürler. Fakat karakterimiz, bütün kişisel egolarından olabildiğince uzaklaşarak en ufak bir hataya bile mahal vermemeye çalışacaktır.

Ali isimli bir genç karakter, 80’li yılların İran kaosunda, yaşama tutulmaya çalışmaktadır. Fakat yönetimsel ve toplumsal değişiklikler, Ali’nin ülkesinden soğumasına yol açacaktır. Artık ömrünün geri kalanını daha refah bir şekilde geçirmek isteyecektir. Uzun karar verme sürecinin ardından, ABD’nin yolunu tutacaktır. Ancak dönem itibariyle ABD’de göçmen olması, son derece acı bir tabloyla karşılaşmasına yol açacaktır. Amerikan Güreşçisi Büyücü – American Wrestler The Wizard Ali’nin sıfırdan yeni bir hayat kurmasını işleyecektir. Ali, geçmişte güreş konusunda yetenekli olduğunu keşfetmiştir. ABD’de yeteneğini biraz daha profesyonelleştirmeye çalışacaktır. Fakat göçmen olması ve yeterince imkanının bulunmaması, işleri biraz zorlaştıracaktır. Çünkü kendisinin seçim yapması gereken güreş kulübü, başarısızlıklarıyla isim yapmıştır. Ali ise bütün bunları aldırmayacak ve kendi yeteneğini kanıtlamaya çalışacaktır.

Conor McGregor, adından son derece fazla söz ettirebilmiş bir dövüşçüdür. Dövüşe olan tutkusu, küçük yaşlarından itibaren artarak devam etmiştir. 12 yaşında boks ile tanışan karakter, kendi sıkletinde yenilmezliğini ilan etmiştir. Artık herkesin gözünde bir makine gibi görülmektedir. İrlanda’da kendi yaşı ve kilosunda, en iyi olmayı zorlanmadan başarmıştır. İlk profesyonel maçına Mayweather’a karşı çıkan McGregor, yoğun çabalarına rağmen mağlubiyeti tatmak zorunda kalmıştır. Conor McGregor Notorious McGregor’un kariyerine ışık tutacaktır. Karakter olarak saldırgan bir stili benimseyen McGregor, ters gard taktiğini sıklıkla kullanmakta ve rakiplerini zorlu koşullarda bırakmaktadır. UFC tutkunlarının tanıdığı bir isim olan dövüşçü, adını özellikle de Khabib ile dövüşmesi nedeniyle tüm dünyaya duyurmuştur.

Hikayemizde aynı üniversitede eğitim gören Destin ile Cheer Goddess’in mücadelesi konu edilmektedir. İkili kendilerinde mevcut egolar nedeniyle, diğer insanlar tarafından sürekli olarak dışlanmaktadırlar. Okulun en popüler kızları olan Destiny ile Cheer Goddess, her sene gelenekselleşmiş popülerlik yarışmasına kaçınılmaz olarak katılacaklar. Gençlik Ateşi 6 Büyük Rekabet (Bring it On) İkilinin yarışmaya hazırlık evrelerini ve birbirleriyle rekabetini işleyecektir. Büyük çabalarının ardından, finalde birbirleriyle karşılaşmaya hak kazanmıştırlar. Bu noktaya kadar rekabetlerini başa baş sürdürmüştürler. Artık üstünlük sağlamaları için doğru arkadaşlar seçmeleri gerekecektir. Hemen hemen aynı karakteristik özelliklere sahip ikili, yarışın kazananın egoları olacağının farkındadırlar. Bunun için de ellerinden gelen bütün hamleleri yapmaya çalışacaklar.

Hikayemiz, ABD’nin New York şehrinde konumlanan Harlem bölgesinde her sene düzenlenmekte olan bir basketbol turnuvasını aktaracaktır. Dax isimli karakterimiz de turnuvaya katılım sağlayabilmek için kollarını sıvamıştır. Her ne kadar yeniden basketbola başlaması için yaşlı ve fiziksel kusurlu olsa da basketbol aşkını sonlandıramamıştır. Uncle Drew filmi, Dax’ın basketbol aşkı için yaptığı fedakarlıkları işleyecektir. Dax, turnuvaya katılan takımlar arasında yer bulmaya çalışacak ancak hiçbir takım tarafından kabul edilmeyecektir. Aynı turnuvaya ezeli bir rakibinin de katılması, kontrolden çıkmasına yol açacaktır. Dax, son çare olarak ünlü bir basketbolcuyu ikna etmeye çalışacaktır. Uncle Drew adındaki oyuncuyla uzun ikna çalışmaları sonucunda anlaşan Dax, onun takımında kıran kırana bir mücadele sergileyecektir.

Lowa Cithy West Lisesi, kısa zaman sonra sıra dışı olaylara ev sahipliği yapacaktır. Okulun yüksek oranda başarılı kız voleybol takımı, beklenmedik bir ölümle şok yaşayacaktır. Voleybol takımının oyuncularından Caroline Found, sırra kadem basabilecek şekilde hayata gözlerini yummuştur. Kendisinin takımdaki yeri doldurulamayacak performansı, eyalet turnuvalarından önce takımın ikinci bir hayal kırıklığı yaşamasına neden olacaktır. Mucize Sezon – The Miracle Season konusu itibariyle, gençlerden oluşan bir voleybol takımının mücadelesini işlemektedir. Mevcut oyunculardan hiçbirinin de benzer güçte olmaması, turnuvaya bakış açısını olumsuz yönde etkileyecektir. Oysa ölüm haberinden öncesinde turnuvanın, en büyük favorisi olarak gösterilmekteydiler. Kızlar, moral bozukluklarının üstesinden gelmeye çalışarak, ellerinden gelen mücadeleyi sergilemeye karar verecekler ve asla kolay lokma olmadıklarını kanıtlamaya çalışacaklardır.

Hikayemiz, profesyonel lige eriştikten sonra kariyeri düşüşe geçen bir koçun başından geçenleri aktarmaktadır. Önceden profesyonel bir basketbol takımında yardımcı koçluk görevini üstlenen karakterimiz, olumsuz olaylar neticesinde zorunlu olarak kamu hizmetine cezalandırılacaktır. Mahkemesinin ardından 90 gün süreyle zihinsel engelli bir basket takımının koçu olmayı üstlenecek ve bütün birikimlerini oyuncularına aktarması beklenecektir. Oldukça huysuz olan koç, karısı ve diğer insanlarla sürekli sorun yaşamaktadır. Hayata karşı büyük korkuları vardır ve bunlarla başa çıkmak konusunda pek başarılı olduğu söylenemeyecektir. Fakat ilerleyen günlerde oyuncularından öğreneceği çok şey olduğu kanaatine varacaktır. Zihinsel engelli basket oyuncuları, kendisine hayata karşı hiçbir yerde edinemediği, korkularını yenmek konusunda izleyeceği yolu gösterecektir.

Olayların kahramanı Alex Honold’tur. Kendisi dünyaca ünlü bir dağ sporcusu olarak bilinmektedir. Her aşamada daha yüksek zirvelere tırmandığı kariyerini, uçuk bir hayalle devam ettirecektir. Karakterimiz, küçük yaşlardan beri zorlu yapılara tırmanmayı istemiştir. Bu nedenle sonraki gösterisinin hayallerinin de ötesine geçmesi gerecektir. Alex, 915 metre yüksekliğe sahip kayaya, halat bağlamadan tırmanmak isteyecektir. Üstelik bu kaya dünyanın en bilindiklerinden birisidir. Yosemite Ulusal Parkı’ndaki El Capitan ismiyle tanımlanan kaya 3.000 fit zirvededir. Daha önce emsali denenmemiş gösterinin, ilk aktörü de Alex olacaktır. Halatsız bir şekilde tek başına yapacağı bu tırmanışın her açıdan mükemmel olması gerecektir. Çünkü aksi bir performans sergilediği takdirde, güvenlik önlemi olmadığı için kariyerinin ve hayatının bitmesine tanık olacaktır. Metrelerce yüksekten aşağı düşmesi an meselesidir ve kurtulmasının imkânı yoktur.

Barcelona kulübünün daha önce gözden kaçan detaylarının aktarılacağı belgeselde dünyaca ünlü oyuncularda eşlik edecektir. Thierry Henry, Xavi, Abidal ve Lionel Messi’nin de dahil olduğu futbolun birçok süperstarı, kulübün olanaklarına dikkat çekiyor ve dünyanın en büyük kulübü olduğunu düşünüyorlar. Hikâyenin anlatıldığı zaman dilimi ise Pep Guardiola’nın yönetimindeki 2008-2012 yıllarındaki sezonlar. Bu zaman diliminde yani dört yılda Barcelona 14 kupayı müzesine götürdü. Büyük yıldızlardan oluşan kadro avantajı ve her geçen gün kızışmakta olan Guardiola ile Mourinho arasındaki rekabet, mücadelelerin gerilimini an ve an arttırdı. Johan Cruyff’un kulübe kattığı vizyon ve peşine gelen başarılara da değinilmekte. Abidal’ın, kansere bulaşmasından sonra yaşadığı duygular ve Messi’nin yetişme çağında kulüp tarafından reddedilme derecesine geldiği zamanlara da ışık tutmakta.

Ünlü Amerikalı aktör John Travolta'nın başrolünü üstlendiği Efsane Sürücü filmi, deneyimli yarışçı Sam Munroe'nin oğlu ile yaşadığı aile içi çatışmaları konu ediyor. İlk dakikasından itibaren bizi heyecan ve gerilimin içine alan Efsane Sürücü, etkileyici yarış sahneleriyle de yarış severlerin bir hayli hoşuna gidecek bir yapım. Oğluyla birlikte yaşayan Sam Munroe, geçmişte yaşadığı kötü olaylardan kaçmak istese de bunu yapamaz. Geçmişi onu bırakmaz. Bir türlü aradığı mutluluğu ve huzuru bulamayan Sam Munroe, oğlunun geleceği için tekrar yarışmaya karar vererek yarış pistine iner. Ancak aradığı huzur eski rakibini yarış pistinde yenmekten geçiyordur. Sam Munroe'nun şampiyon olmaktan başka şansı yoktur. İyi seyirler dileriz..

Bizim için ŞampiyonGazi Koşusundan kırılan Türkiye rekoru 1996 yılından bu yana kırılamamıştır. Bu rekorun sahibi Bold Pilot herkes tarafından bilinen bir yarış atıdır ve uzun yıllar boyunca efsa olarak yarışmıştır. Atın sahibi Özdemir Atman Türk atçılığı adına önemli bir isimdir ve atı Bold Pilot sayesinde hem büyük başarılara imza atmış hem de atı sayesinde kızın yaşadığı büyük aşka şahit olmuştur. Atın jokeyi Halis Karataş Gazi koşusunu rekor ile bitirmeyi başarmıştır. Bold Pilot ile arasındaki ilişki çok farklıdır . Halis Karataş için hayatında ki herşey güzel giderken bir de patronunun kızı Begüm Atman ile tanışması ikili arasında yıldırım aşkına sebep olacaktır. Bizim için Şampiyon izle Halis Karataş ve Begüm Atman’ın karşılaşmaları ve Bold Pilot sayesinde yakınlaşmaları onların büyük bir aşk yaşamasına sebep olacaktır. Aşkı , sevgiyi ve merhameti en uç noktasına kadar anlatan filmimiz gerçek ve yaşanmış olaylardan esinlenerek beyaz perdeye aktarılırken , Bold Pilot’un yarıştığı zamanları hatırlayan nesil için büyük bir nostalji olmuştur. Dramatik sahnelerin içinde boğulurken yaşanan onca başarıya tanıklık edeceğiniz , bir dönemin en ünlü yarış atı ve jokeyinin hayatını izlerken aşkın en ufak parçasını bile tüm kalbinizle hissedeceğiniz başarılı biyografi filmi Bizim için Şampiyon’u sitemizden izleyebilirsiniz. Filmi izledikten sonra sitemize destek amaçlı yorum yapmayı unutmayınız. İyi seyirler.